Yalan söyleyip tedavi sürecine ters etki yapacaklarını düşünür, onlarla duygusal bir bağ kurmadığı sürece koyduğu tanının ve yürüttüğü tedavinin daha başarılı sonuçlar vereceğine inanır. Bu anlayışı doğru olsa gerek ki mesleğinde çok başarılı bir konuma gelmiştir. Zor ve belirsiz hastalıklara doğru teşhisler koyarak birçok hastanın hayatını kurtarır. Tanı ekibinde kendisinin dışında üç doktor daha vardır. Bunlardan biri geçmişinde bazı suçlar işlemiş oldukça başarılı bir siyahi doktor olan Dr. Eric Foreman, bir diğeri oldukça güzel bir kadın olmasına rağmen doktorluk mesleğini seçmesiyle ekipte kendine yer bulan Dr. Allison Cameron ve sonuncusu da genç doktor Robert Chase’tir. Hastane içinde kendisine yakın diğer isimler kanser tedavisinde uzman doktor arkadaşı James Wilson ve sık sık sürtüşmler yaşadığı hastane idarecisi Lisa Cuddy’dir.
House, tanı ekibinin başında görev almak dışında klinikte de çalışmaktadır. Kendi isteği dışında klinikte hasta bakan tek doktordur. Bunun nedenini dizi içerisinde öğreniyoruz tabi ki. Dizinin en eğlenceli anlarının da klinikteki hastaları muayene ettiği sahneler olduğunu söylemek yanlış olmaz. Tanı koyma süreci de her bölümde oldukça heyecan yaratan bölümlerin başında geliyor. Bir odaya kapanıp birçoklarımızın anlamadığı dilde öyle tartışmalar yapıyorlar ki merak içinde “acaba tanı ne?” diye öylece bakıyoruz. Bu süreçte House her daim ekibinin tavsiyelerini dinliyor lakin nihai kararı hep kendisi veriyor. İşini iyi yapması sayesinde koyduğu tanılar hususunda başı da çok fazla sıkıntıya girmiyor.
“House”, yapısıyla izleyiciyi kesinlikle sıkmayan bir dizi. Her bölümde birbirinden farklı ve oldukça heyecanlı olaylara tanık oluyoruz. Her olay kendi içerisinde bir bütünlüğe sahip ve çoğu zaman diğer bölümlere uzayan bir nitelik teşkil etmiyor. Hastalık teşhis ediliyor ve ardından tedavi uygulanıyor. Bu kadar. Doktorlarımız sadece işlerini yapıyorlar. Özel yaşamlarına yer yer ucundan kıyısından bakıyoruz. Bu da karakterlerimizi daha yakından tanımamıza oldukça yardımcı oluyor.
“House”, Fox’un en başarılı dizilerinden birisi. Oldukça beğeniliyor ve ratingleri de gayet iyi. Dizinin başarısına başroldeki Hugh Laurie’nin katkısı tartışılmaz. Gösterdiğini harika performansla Dr. House’u tv tarihinin en beğenilen ve ukala karakterlerinden biri haline getirmiş durumda. Emmy ve Altın Küreler dışında birçok ödül adaylığı bulunan dizinin en beğenilen hastane dramalarından biri olduğu kesin. Kendi adıma “House”u büyük bir zevkle ve heyecanla takip ettiğimi belirtmek isterim. Henüz izlememiş olanlara da kesinlikle tavsiye ederim. Bırakın Gregory House sizi de etkisi altına alsın.
AÇILIŞ VİDEOSU
|